“Korkunç” iki yaş sendromunu hatırlıyor musunuz? Her şey nasıl da “Ben istiyorum!, “Ben! Ben! Ben! idi? Ve bu gerçekleşmediği zaman sonuçta oluşan öfke nöbetlerini hatırlıyor musunuz? Neyse ki, birçoğumuz en sonunda bu tür davranıştan büyüyüp vazgeçtik, ama narsistler vazgeçmedi. Genellikle burada takılıp kalırlar ve çevrelerindeki kişilerin başa çıkmak zorunda olduğu yıkıcı davranışlar, şu anda sadece erişkin düzeyinde öfke ve acımasızlıkla tetiklenen iki yaşındaki çocuğun davranışlarına çok benziyor.
Elbette, kendinizi iyi hissetmenin hiçbir sakıncası yoktur. Herkes başarı ve yeteneklerinin sevdikleri ve çevrelerindeki diğerleri tarafından fark edilmesini ister. Böylesine kendini beğenmişlik kontrolden çıktığında endişelenmenin zamanıdır. Kişi kendisini o kadar çok sever ki, başkalarına merhamet göstermez. Bu, istismara, diğer zararlı ve hoş olmayan davranışlara yol açabilir ve narsisistik kişilik bozukluğu bu kişiler, arkadaşları ve aileleri için ciddi bir sorun haline gelir.
Narsisistik Kişilik Bozukluğunun Ardındaki Geçmiş
2010 Aralık ayında, New York Times Amerikan Psikiyatri Birliği’nin NKB’den Amerikan Psikiyatri Birliği’nin ruhsal bozukluklar sınıflandırmasının standart kaynağı olan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabının bir sonraki baskısında kabul edilen bir kişilik bozukluğu olarak bahsedileceğini haber yaptı. Bu, narsisistlerin rahat bir nefes alıp “Gördünüz mü, size bende bir sorun yok demiştim?” diyebileceği anlamına mı gelir? Bunu ilk isteyecek olan kesinlikle onlar olduğu halde, neredeyse imkânsızıdır.
Gerçek şudur ki, resmi NKB tanısından çok daha uzun süredir narsisisizm ve narsisistler vardır ve olgun olmayan davranışları hem kendileri hem de çevrelerindekiler için birçok zorluk yaratır.
Narsisizm sözcüğü, Yunan mitolojisi Echo ile Narcissus’tan türemiştir. Echo, inanılmaz derecede yakışıklı ve kendini beğenmiş genç bir adama âşık olan bir periydi. Narcissus onun sevgisini karşılıksız bıraktı ve Echo üzüntüsünden öldü. Tanrılar Echo’ya acıdılar ve Narcissus’un kibir ve gösterişine öfkelendiler. Ona yalnız yaşama ve insan sevgisini hiçbir zaman bilmeme cezası verdiler. Bir gün, su içmek için eğildiğinde, kendi yansımasını gördü ve görür görmez de siluetine aşık oldu. Bakakaldı öylece ve nehrin kenarında öldü.
Patolojik kendine odaklanmayı açıklamak için Narcisssus’un öyküsünü ilk kullanan İngiliz psikolog Havelock Ellis olmuştur. Diğer psikologlar kısa sürede “narsist” ve “narsistik” olmak terimlerini seçti. Bu sözcükler, günlük kullanıma psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un 1914’te “Narsisizm Üzerine: Bir Giriş” adlı bir makale yazmasından sonra girdi.
Gerçek
Halihazırda ruh sağlığı uzmanlarının ruhsal bozukluklara tanı koymak için kullandığı Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabının dördüncü baskısı ve daha sonraki düzeltmesi, DSM-IV-TR, narsistik kişilik bozukluğunu belirlenmiş on kişilik bozukluğundan biri olarak listelemektedir. Kitap bir grup olarak kişilik bozukluğunu uzun bir süredir tekrarlanan davranışı kapsayan ve işte, evde ve sosyal durumlarda sorunlara yol açan bir şey olarak tanımlamaktadır.
NKB’nin farklı dışavurumları
O halde narsisizm nedir? Mitolojideki genç erkekte olduğu gibi, kişinin kendiyle ilgili bir saplantısı vardır. Ancak, bu, yüksek özsaygıdan veya egoist olmaktan veya sadece kendini düşünmekten çok daha fazlasıdır ki bunları tümü bir ilişkide hoş olmayan tutumlar olabilir ve sorun yaratabilir. Gerçek narsisizm, neredeyse çılgınca bir haz, övgü ve hırs arayışının yanında şişkin bir benliği de içerir.
Herhangi bir düzeyde narsistik kişilik bozukluğu olanlar, gösterişçi, kendini beğenmiş ve kibirli olabilir. Ancak çoğu zaman, içten çok az gerçek benlik değeri olan narsistler çok güvensizdirler. Kendi önemlerini başkalarının hayranlığıyla beslerler. Buna, narsistik kaynak denilir ve bu bir ilaç izlenimi veriyorsa, narsist için öyledir. Narsistler, aynı zamanda kendi üstünlüklerine olan inançlarının doğrulanma ihtiyacına bağımlıdırlar. Aynı zamanda tipik olarak empatiden yoksundurlar, bu, çevrelerindeki insanların duygularını pek önemsemedikleri anlamına gelir.
Narsisizmin farklı düzeyleri vardır. Aslında, hepimizin özünde bir parça narsist olabileceği söylenebilir. Biraz narsisizmin günümüz dünyasıyla başa çıkmak için gerekli olduğu bile söylenmektedir. Belki bir parça egoizm iyi bir şey olabilir ama tam NKB söz konusu olduğunda, davranışlar daima yıkıcıdır.
Narsistik kişilik bozukluğunun psikolojik ölçütü, şöyledir:
- Narsist olayları geniş açıdan değerlendiremez ve abartır.
- Narsist çok az empati kurar veya hiç kuramaz ve başka birinin duygu ve düşünceleriyle özdeşleşemez.
- Narsist kendi sorunlarıyla meşguldür.
- Narsisit otoriteye saygı göstermez ve ahlaki değerlerle pek ilgilenmez.
- Narsist kendisini değersiz hissedebilir ve üstün olarak görülmek ister.
- Narsist herhangi bir eleştiriye karşı son derece duyarlıdır.
- Narsist çoğunlukla bir teşhircidir ve cinsel ilgi bekler.
- Narsist, sömürücü ve kibirlidir ve kendi kendine yeterli değildir.
Tüm Narsistik Kişilik Bozuklukları olguları, bu özellikleri bir dereceye kadar gösterir ama dikkat edilecek bazı farklı narsist türleri vardır.
Ellili yıllardan itibaren, narsisizmi olan insanlarda çarpıcı bir artış oldu. Narsistlerin sayısı arttığı için terapistler narsisizm türleri arasında bazı farklılıklar fark etmeye başladı. Narsisizmin farklı türlere ayırmanın ilk yöntemi, yaşa dayanıyordu. Çocuklarda narsistik eğilimler öğrenilmiş bir davranış olduğundan ve genellikle çalışarak öğrenilemediği için, narsistler yaş gruplarına ayrıldı. Tam NKB’nin sadece yetişkinlerde görüldüğüne inanılmakta ve farklı biçimde ele alınması gerekmektedir. Narsistik davranış türlerini sınıflandırmak için diğer birçok yöntem tanıtılmıştır. Narsistik Kişilik Bozukluğu’nun resmi tanısı 1980’lere kadar geliştirilmedi.
Yaş ayrımından başka, diğer narsist türleri aşağıdaki gibidir.
- Özlem Duyan Narsist: NKB’nin şişkin egosuna rağmen, özlem duyan narsistler son derece muhtaç ve duygusal olarak yapışkandırlar veya çevrelerindeki insanlardan sevgi ve ilgi talep ederler.
- Paranoid Narsist: Paranoid narsistler, özlem duyan narsistlerin zıttıdır. Paranoid narsistler içlerinde kendinden nefretle doludurlar ve genellikle bunu çılgınca kıskançlık ve eleştiriye aşırı duyarlılıkla insanları kendisinden uzaklaştırarak dışa yansıtır.
- Manipülatif Narsist: Bu, başkalarını etkilemek ve manipüle etmekten gerçekten hoşlanan narsist türüdür. Yönlendirici narsist, genellikle, zorbalık, yalanlar ve manipülasyon ile başkalarına gözdağı vererek güç ihtiyacını besler
- Fallik Narsisist:Bu gruptakiler neredeyse sadece erkektir. Sadece kendilerini değil aynı zamanda beden imgelerini de severler. Fallik narsistler, bir horoz gibi kasılarak yürürler. Kaslarını, giysilerini ve üstün erkeklikleri olarak algıladıkları diğer yönleri göstermekten zevk alan, saldırgan, atletik teşhircilerdir.